Aposto - Senkronize mücadelenin belgeseli: Düet
Mısra Gündeş ile Defne Bakırcı senkronize yüzme sporu sayesinde tanışmış, uzun yıllar birlikte mücadele veren iki yol arkadaşı, iki sporcu. Düet kategorisinde yarıştıkları 2016 Rio Olimpiyat elemelerini geçemeyip olimpiyatlarda yarışma şansını kaçırdıktan sonra 2020 Tokyo Olimpiyatları’na hazırlanmaya başlıyorlar. Mısra ve Defne, düet kategorisinde tekler. Birinin sporu bırakma kararı, diğerinin de kaderinin değişmesi demek aslında. Üstelik motivasyonlarına meydan okuyan sadece duygusal ve psikolojik iniş-çıkışları ve kişisel dönüşümleri değil. 2016’dan 2020’ye dek Türkiye de dünya da dönüşüyor. Türkiye’de spora sağlanan destek ve kadın özgürlüğü alanında olumsuz gelişmeler yaşanırken bir de küresel bir salgın patlak verince, her şey çok daha zorlaşıyor.
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Belgesel Film Yarışması’ndan Jüri Özel Ödülü’yle ayrılan Düet belgeselinin iki yönetmeninden Ekin İlkbağ, “Hepimiz spor sayesinde bir araya geldik.” diyor, İdil Akkuş da ekliyor: “Ben ve Ekin de tıpkı Mısra ve Defne gibi istemeyerek bu sporu bıraktık. Koşullar bizi buna sürükledi. Yarım kalmış, tamamlanamamış bir spor hayatımız var aslında.” Ekin ve İdil, yıllar sonra bu kez sinema sayesinde bir araya gelerek yıllardır tanıdıkları Mısra ve Defne’nin yolculuklarını ve mücadelelerini anlatmaya karar vermişler. Ortaya çıkan belgeselin hayatları kameraya alınan sporcuları yalnızca birer özne olarak değil, birer yol arkadaşı olarak gören yönetmenlerin elinden çıktığı çok belli zaten.
Filmin İstanbul’daki özel gösteriminin ardından yönetmenler Ekin ve İdil’le konuştum.
Okumak için: